Uluslararası Ehl-i Beyt (a.s) Haber Ajansı -ABNA- ABD kamuoyunda yıllardır süren Jeffrey Epstein dosyası, yeni belgelerin sızdırılmasıyla yeniden gündeme oturdu. The New York Times ve Politico’nun ulaştığı yazışmalarda, Epstein’ın 2016 yılında dönemin ABD’nin Türkiye Büyükelçisi Tom Barrack’la düzenli iletişim kurduğu, bazı görüşmelerde Trump’ın seçim kampanyasıyla bağlantılı konuların da gündeme geldiği belirtiliyor.
Epstein ve Barrack arasında geçen e-postalar, yalnızca kişisel sohbetleri değil, aynı zamanda yatırım, diplomatik temas ve medya ilişkilerine dair stratejik notları da içeriyor. Belgelerde Epstein’ın, Orta Doğu’daki bazı finans çevrelerine erişim sağlamak için Barrack’tan aracılık talep ettiği; Barrack’ın ise Epstein’a “özel diplomatik bağlantılar” sağlayabileceğini ima ettiği görülüyor.
Washington kulislerinde ses getiren sızıntı, Trump dönemi dış politikasının perde arkasına dair yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Zira Barrack, Trump’ın Orta Doğu’daki en güvenilir isimlerinden biri olarak biliniyor; özellikle Körfez ülkeleriyle yürütülen gizli temaslarda etkin rol almıştı.
Epstein skandalını yeniden alevlendiren bu belgeler, finans çevreleriyle diplomatik aktörler arasındaki karanlık ilişkilerin yalnızca bir kısmını gün yüzüne çıkarıyor. Uzmanlara göre, bu yazışmalar “Epstein dosyasının politik ayağının” başlangıcı olabilir.
ABD Adalet Bakanlığı ise belgelerin doğruluğunu araştırmak üzere özel bir ekip kurdu. Ancak Washington’daki kaynaklara göre, Epstein’ın çevresiyle ilgili gerçeklerin ortaya çıkması durumunda yalnızca diplomatik değil, siyasi dengeler de ciddi biçimde sarsılabilir.
Direniş yanlısı çevrelerde ise bu skandal, “Batı’nın çürümüş iktidar yapısının ve ahlaki iflasının” yeni bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. Epstein ağının uluslararası düzeyde uzandığı ilişkiler zinciri, emperyal çevrelerin çıkar birlikteliğini bir kez daha gözler önüne seriyor.
yorumunuz